Hasbelkader bir siyasi partiden milletvekili adayı olan , iyi eğitim aldığı iddia edilen bu aday ile karşılıklı tartışmaya  ortamında bulundum.  Zorluğun, yaşamın ne olduğundan henüz habersiz.

“Biz toplandık, çözüm için partileştik, olmazsa dernek olarak kalırız” demekte.
Tartışmaya başlıyoruz.

Mensubu olduğu siyasi partiden söz ediyor, “bizim bir ideolojimiz yok” diyor.

Şaşırıp kalıyoruz. Bir ideolojiye, siyasi düşünceye ve ilkelere sahip olmayan bir parti olabilir mi?

Elbette ki olamaz. Çünkü siyasi partilerin  en büyük özelliği bir ideolojiye ve siyasi düşünceye sahip olmalarıdır.

“Kıbrıs Türk halkı için neler düşünüyorsunuz da partileştiniz” diye soruyorum.

Verdiği yanıt şu;  “Biz, 50 yıldır yürütülen ve sonunda çöken müzakere sürecini diyalog ile bir yerlere götürmek  üzere partileştik” diyor.

İyi de, Rum tarafı ne diyor?

Dediği şu; ” Nihai hedefimiz Kıbrıs adasını Elen adasına dönüştürüp Enosisi gerçekleştirmektir.”

“Bunları söyleyen  Rum tarafı ile nasıl  bir diyalog kuracaksınız, nasıl bir sonuç alacaksınız” diye sorulduğunda da şunları söylüyor;

“Dünya var, dünya ile diyaloğa gireceğiz, İngiltere ve AB ülkeleri de var”

Peki, dünya, AB ülkeleri ve İngiltere’nin Kıbrıs konusuna bakış açıları ortada değil mi, bunlar Rum tarafına destek olmuyor mu” denildiğinde ise yanıtı şu;

“Olsun, bir yol bulup dünya ile bu sorunu çözeceğiz.”

Bu adayın herhangi bir düşüncesi olmadığı gibi, Kıbrıs konusu ile ilgili gerçekleri de bilmiyor.

Herhangi bir vizyonları da yok.
Vizyon diye ortaya koydukları hayal ürünü düşüncelerin  Kıbrıs Türk halkını  nereyye sürükleyeceğinin farkında bile değiller.
Açıkça  söylemek gerekirse, bunlar  dolaylı veya dolaysız şekilde Rum politikalarına  angaje olmuşlar.

Rum tarafının “çözüm” adı altında Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırarak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırarak,  Kıbrıs bir Elen adası yapmak istediğinin farkında bile değiller.

Rum’un kuyruğuna takılıp, gidiyorlar.

***

Üniversitede öğrenim görmek insanın önünü açar. Ancak “üniversite bitirdim, ben her şeyi öğrendim” diyen şaşar. Dünya, yaşam, ekonomi, siyaset daha başka işler. Deneyim olmadan bunları kavrayamazsınız, içinden çıkamazsanız.
Çağdaş dünyada nazariyat önemli. Ancak en çok aranan kriter deneyim.
“Benim ideolojim yok” diyerek, diğer siyasi partileri suçlayarak  yola çıkmakla  bir yere varılamaz.
Görünen köy kılavuz istemez.
***
Tartışma devam ederken “halka dönük politikalarınız nelerdir, sorunları nasıl çözeceksiniz, projeleriniz nedir” diye sordum.

“Biz devleti yeniden kuracağız” anlamına gelen sözler söyledi ama bunu nasılş yapacaklarını açıklayamadı.  Eveledi, geveledi, durdu.
Daha sonra “federasyona ve Kıbrıslı çözüme” geldi.

“Rum tarafı ile birleşik Kıbrıs’ı oluşturduğumuzda Türkiye’den gelecek olan aynakları da değerlendireceğiz” dedi.

Bunun üzerine daha da şaşırdım.

Ve, anladım ki bu aday ile mensubu olduğu parti ne söylediklerinin farkında bile değil.
Allah, bunlara akıl, izan versin.
Bunların ne bir ideolojisi var, ne de vizyonu.
“Biz milliyetçi değiliz, solcu değiliz” diyorlar.
Peki, bunlar ne?

Tabii ki sadece futbolcu…

Formun Üstü

Formun Altı